EKOLOJİ HABER- Afganistanlı H. isimli kadın, Taliban’ın ülkedeki politikaları ve kadınların yaşadığı zorlukları Ekoloji Haber’e anlattı. Hem Taliban’a hem de geleneklere karşı mücadele veren H. ” İnsan mecbur olmazsa ülkesini terk etmez” diyor.
Özel Haber: Mubin Mohammadzadeh
Van, farklı Ortadoğu ülkelerinden Avrupa’ya gitmek isteyenlerin kullandığı en şaşmaz rotalardan. Günler süren yolculuğun ardından Van- İran sınırına varan göçmenler, buradan ülkeye giriş yapmakta. Göçmenlerin büyük bir kısmı kenti transit geçerken bir kısmı ise kentte kalarak yaşamlarına burada devam ediyor.
Kentte yaşayan göçmenler, sağlık, ekonomi, eğitim gibi birçok konuda sorun ve ihlallerle yüz yüze kalıyor. Bu sorunlar, kadın göçmenler açısından daha da derinleşiyor. Ekoloji Haber’e konuşan H. isimli Afganistanlı kadın, ülkesindeki durumu, göçe zorlayan nedenleri, göç yollarını ve Van’da yaşadıklarını anlattı.
Çocukluğu Taliban’la geçti
Kabil kentinden olan 37 yaşındaki H. 3 çocuk annesi. 2019 yılında Van’a gelen H. 7 yıl önce ülkesi Afganistan’dan çıkarak İran’a yerleşmiş. İran’dayken eşinin bir iş için Afganistan’a gittiğini ve bir daha geri dönmediğini söylüyor. “Kabil’de doğdum . Afganistan’a Taliban ilk geldiğinde ben 7-8 yaşındaydım. O zamanda Taliban, babama sorunlar yarattı. Oradan İran’a kaçmak zorunda kaldık. Hatta Afganistan’da o dönemde Taliban, benim babamın parmaklarını kesti. Afganistan’dan İran’a , oradan buraya da kaçak yollarla geldik.Eşim bir sorun için ülkemiz Afganistan’a gitti ve bir daha gelmedi. Vefat ettiğini söylediler. Ondan sonra eşimin abisi ile sorunlar yaşamaya başladım. ”
Hem Taliban hem gelenekler
H. sadece Taliban’a karşı değil geleneklere karşı da mücadele vermek zorunda kalıyor. Şu sözlerle anlatıyor. Eşim gittikten sonra abisi, beni oldukça rahatsız ediyordu. Ve onların kültüründe şu vardı; Ailede dul bir kadın tek başına yaşayamaz ve aileden biriyle evlenmesi lazım. O da zorla benimle evlenmek istiyordu. Ben istemiyor ve kabul etmiyordum. Çünkü hem yaşça benden büyüktü em de evliydi. Ben bunu kabul etmediğim için çocuklarımı benden almaya çalıştı. O nedenle ben de çocuklarımla kardeşim ve babamla buraya geldik. ”
H. Afganistan’da olduğu gibi İran’da da hem kadın olduğu hem de Afgan olduğu için ötekileştirilmiş. Şu sözlerle anlatıyor uğradığı ihlalleri; “İran’da ülke matematik olimpiyatlarında dereceye girdim ama Afgan olduğum için beni kabul etmediler. Hatta yaşadığım son yıllarda banka kartımı bile iptal ettiler. Çünkü Afganlara bu hizmeti bile çok görüyorlar. Ne çocukluğumu ne de gençliğimi yaşayabildim.”
” Burası kadın mülteciler için yaşanacak yer değil”
Burada terzilik yaparak yaşamını sürdürdüğünü söyleyen H. kadının yalnız başına yaşamasının oldukça zor olduğunu belirtiyor. “Burada terzilik yapıyorum. Çok memnun ve rahat değilim . Çünkü bazen rahatsız ediyorlar. Hatta işteyken çalışan arkadaşlar bile rahatsız ediyorlar. Resmi kurumlara gittiğimizde benim dul olduğumu öğrendiklerinde numaramdan arıyor ve rahatsız ediyorlar. Bu yüzden yalnız bir kadın için burası iyi değil. ”
“Ülkeme dair güzel bir hatıram yok”
Ülkesi Afganistan’a dönmek istemediğini kaydeden H. , oraya dair güzel bir hatırasının olmadığını ekliyor. “Afganistan’da herhangi güzel bir hatıram yok. Çünkü ben oradayken okula yeni başlamıştım. O dönemde Taliban’dan dolayı dışarıya bile çıkamıyorduk. Bu yüzden hiç dönmek istemiyorum. İran’da da eşimin akrabaları ve abisi yaşadığı için, oraya da dönmek istemiyorum.”
“Dünyaya şu çağrım var, bir insan kaçak yollardan bir yere gidiyorsa buna mecbur olduğu ve bir şeyden kaçtığı için bunu yapıyor.” cümlesine yer veren H. üçüncü ülkeye gitmek istediğini ekliyor.