EKOLOJİ HABER- Sokak köpeklerinin uyutulmasını içeren yasa teklifine tepkiler sürüyor. Van’da uzun yıllardır kendi imkanları ile sokak köpeklerini besleyen ve ‘Köpekçi’ olarak bilinen Şaban Bor, yasanın köpekler için katliam olacağını, sorunu da çözmeyeceğini söyledi.
Sokak hayvanları ile ilgili yeni düzenleme için Hayvanları Koruma Kanunu’nda değişikliğe gidiliyor. Sokak köpeklerinin uyutulmasını öngören yasa teklifi meclis gündemine gelirken teklifin, kamuoyunda yol açtığı tartışmalar sürüyor. Muhalefet partileri ve hayvan hakları savunucuları teklife tepki gösteriyor. Hak savunucuları ise birçok kentte buna karşı eylemde.
Yasa teklifini ve sokak köpeklerini bekleyen tehlikeyi Van’da yaşayan ve ‘Köpekçi’ olarak bilinen Şaban Bor anlattı. 35 yaşındaki Bor, çocuk yaşlarından beri sokak köpekleri ile iç içe. Hacıbekir Mahallesi’ndeki evinin bahçesinde sahipsiz köpekleri besleyen Bor, yıllardır gönüllü olarak etraftan topladığı yiyecek ve mamaları kentin çeperinde aç kalan köpeklere ulaştırıyor. Bunların yanı sıra hasta köpeklerin tedavisi ve sahiplenilmesi için zaman zaman kampanyalar düzenliyor. Bor’un hikayesi, Hayrettin Alan imzasını taşıyan ‘Köpekçi’ isimli belgesele de konu oldu.
Sokak köpeklerinin yaşamı için büyük emekler veren Bor, ömrünün köpeklerle geçtiğini, köpeklerle zaman geçirdikçe insanlardan uzaklaştığını söyledi. Bor, “Onlarlayken çok mutluyum. On kişi ile bir arada yürüdüğümde kendimi yalnız hisseder ve sıkılırım. Köpeklerle zaman geçirmek iyi geliyor. Vicdan ve merhamet duygusunu keşfediyor insan. Çocuklara sevgiyi, merhameti aşılamadığımız zaman büyüdüklerinde gaddar bir şekilde yetişiyor. Hayvanlara dokunmayı, zarar vermemeyi öğrenebilmeleri lazım. “ diye konuştu.
‘Sevgisizlik’ Bor’un en çok dikkat çektiği konu. Sokak köpeklerini sevmekle birçok sorunun aşılacağı düşüncesinde. Şunları ifade etti; “Bunların bizimle yaşama hakkı var, bizden ayrı da yaşayamazlar. Biz bunları yüzyıllardır hayatımıza dahil ettik. Her şeyin nedeni sevgisizlik. Haram diye nefret gözüyle bakıyoruz. Ya da kirli diye. Ya da saldırmıştır birinde fobi oluşmuştur. Ama tüm bunlar aşılabilir.”
“Bu hayvanları bu hale getiren insanoğludur. Köpekleri boğuşturuyoruz. Bu köpeği hırçınlaştırıyor. Çocuklar taş atar, köpekler saldırıyor diyoruz. Sevgi olursa zarar verilmez. Hayvanlar zarar görmezse zarar da vermez. Taş atılınca agresif oluyorlar. Beslenmeden geliyor, uyumak istiyor. Tahrik edilince, rahatsız edilince saldırabiliyor. Ama biz durmadan bu hayvanları suçluyoruz. Biz saldırmadık diyorlar. Ali saldırmadı Veli saldırdı. Köpek ‘Ali saldırmamış’ diyemiyor ki. Ya da şu an araca havlıyorlar. Bunun bile bir sebebi var. Motor sesinden rahatsız oluyor ve rast gele araçlara saldırıyor.”
Köpeklerin hiçbir şey yokken saldırmayacağını söyleyen Bor, konuşmasını şu örneği vererek sürdürdü; “Durduk yere bir hayvan saldırmaz. Kendimizi düşünelim, bizim de yaşam alanlarımıza saldırı olduğunda insanları kırabiliyoruz. Köpeklerin de böyle bir koruma içgüdüsü var. Bir köpek saldırdığında bütün köpekler öldürülsün diyoruz. E bu saldırdı, diğer saldırmadı ki. O zaman çocuğa tecavüz eden biri için ölsün dediklerinde hepimiz ölelim. Bir köpeğin yüzünden bütün köpekler ölüyorsa… değil mi? “
Bor, son günlerde ülke gündemini meşgul eden yasa değişikliğine ise şu tepkiyi verdi; “Köpekler tedavi edilebilir, hırçınlığı geçene kadar entübe edilebilir. Kısırlaştırma yerine uyutulmanın çare olarak düşünülmesinden elbette rahatsızız. Kısırlaştırma olursa hayvanlar daha sağlıklı ve daha uzun ömürlü yaşar. Köpekleri getir uyut, sonra yenisini getir…Bu resmen katliam olur. Sorunu da çözmez. Yine aynısı olacak. Yine mi öldüreceksin. Şimdi tek seferde hepsini öldürelim. Katliam değil mi? Türkiye genelinde kısırlaştırma, tedavi ve bakım çalışmasının yapılması lazım. Belediyelerin yükü omuzlaması lazım. Bu hayvanların ölmesine gerek yok. “
Temmuz 2021’de yürürlüğe giren Hayvanları Koruma Kanunu’nu hatırlatan Bor, yasa kapsamında il ve ilçe belediyelerin hastane ve barınak açması gerekiyorken hala birçok kentte kurulmadığını veya az olduğunu söyledi. Bor, köpeklerin ‘sorun’ olarak gösterilmesinin sebeplerinden birisi olarak bunu gösterdi.
Artı Gerçek