Ağrı Ekolojik Felaketin Eşiğinde

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

EKOLOJİ HABER- Ağrı’nın Diyadin ilçesinde yer alan Mollakara köyü, Koza Altın İşletmeleri tarafından yürütülen Mollakara Altın Madeni Projesi’nin merkezinde bulunuyor. Murat Nehri’nin yanı başındaki bu maden sahasında, tonlarca toprağın siyanür ve diğer tehlikeli kimyasallar kullanılarak altından ayrıştırılması planlanıyor. Uzmanlar, siyanür ve ağır metallerin bölgenin tarımını ve hayvancılığını yok edeceğini, ekosistemi tahrip edeceğini belirtiyor. Köy halkı, bu projeye karşı çıkıyor ve madene karşı hukuki mücadele başlatmaya hazırlanıyor. Ancak çevresel etkiler sadece köyü değil, tüm bölgeyi ve nehrin döküldüğü alanları da tehdit ediyor.

 

Çukurova Bülten’de yer akan habere göre mevcut sahada firma tarafından gerçekleştirilen sondaj ve karot analizleri sonucunda 14,09 milyon ton cevher rezervinin tespit edilmişti. Tesisin yapım ihalesi Fernas İnşaat isimli firmaya verildi. İhale kapsamında inşaat işleri için 4.990.012.400 TL ve Makine ve Ekipman Temini İşleri 40.710.000,00 USD tutarında bir bedel belirlendi. Mollakara Altın ve Gümüş Projesi’ne, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) olumlu kararı verildi.Proje kapsamında maden sahasında yapılacak çalışmalarda tonlarca siyanür, patlayıcı ve birçok kimyasal madde kullanılarak topraktan altın ayrıştırılacak.

 

 

Türkiye Çevre Platformu Danışma Kurulu Üyesi Mehmet Nuri Taşdemir, Diyadin ilçesinin Tendürek Dağı eteklerinde kurulması planlanan ve Türkiye’nin en büyük altın madeni olacağı belirtilen maden ocağına ilişkin ciddi uyarılarda bulundu. Maden sahasının 600 futbol sahası büyüklüğünde bir rezerve alanına sahip olduğunu belirten Taşdemir, madenin bulunduğu bölgeden Murat Nehri’nin geçtiğini ve bu durumun hem nehrin hem de tüm bölgenin büyük bir tehlike altında olduğunu ifade etti. Taşdemir, “Murat Nehri’nin Tendürek Dağı’ndan doğup, madenin bulunduğu bölgeden geçerek, 722 km yol kat ederek Fırat Nehri’ne dökülecek. Madenin çevreye zararlarının bu geniş coğrafyada yaşayan tüm canlıları etkileyecek. Bölgede kullanılacak siyanürün ve diğer kimyasal maddelerin büyük bir ekolojik yıkıma yol açacak. Siyanürün tehlikesi yüzde 10 ise, diğer kimyasal maddelerin tehlikesi yüzde 90’dır. Özellikle arsenik, cıva ve krom gibi maddelerin ciddi sağlık sorunlarına neden olacak.

 

 

Siyanürler altın madeninin ayrıştırılmasının insan sağlığı üzerindeki etkilerine değinen, Taşdemir, Özellikle arsenik sinir sistemi başta olmak üzere, cilt kanseri gibi birçok hastalığa yol açacak. Ayrıca, bölgedeki insan ömrünün bu faaliyetler sonucu, yüzde 20 ila 30 oranında azalacak. Bölge hastalıklı bir topluma dönüşecek. Parası olanlar bölgeden göç edecek. Bu doğa katliamı sadece çevreyi değil, aynı zamanda bölgedeki toplumsal yapıyı da olumsuz etkileyecek” dedi.

 

 

Maden ocağının 11 milyon ton cevher işleyeceğini ve bu süreçte 5 bin 500 ton siyanür kullanılacağını belirten Taşdemir, bu miktarın bölge için büyük bir tehlike olduğunu ifade etti. Taşdemir son olarak şunları söyledi: “Bölgeye ekonomik bir katkı sağlamayacak. Devletin kazanacağı miktar oldukça cüzzi bir rakam. Çevreciler ve bölge halkı olarak maden ocağına karşı yargıya başvuracağız. Maden ocağının bölgede tarım ve hayvancılığa büyük zarar verecek. Diyadin halkının yüzde 80’i tarımla uğraşıyor. Maden ocağının faaliyete geçmesiyle tarım tamemen sona erecek.”

 

 

Maden ocağının bulunduğu Mollakara köyünden Kadir Yaşar ise, Koza Altın Şirketi’nin köyü adeta talan ettiğini ve köylüleri bezdirdiğini söyledi. Şirket yetkililerinin siyanür kullanmadıklarını iddia ettiklerini, ancak her türlü durumdan faydalandıklarını belirten Yaşar, “Hayvancılık bitme noktasına geldi. Eskiden 5 bine yakın hayvanın beslendiği köyde şu an sadece 300 hayvan kaldı. AKP’ye yakınlığıyla bilinen Fernas Şirketi köyü perişan etti. Köyün her yerinde kamyonları var. Mollakara köyünün dağlarında altın çıkarma çalışmaları yapılıyor. Bu durum köy halkını büyük bir göçe zorluyor. Yaşar, köylülerin yüzde 50’sinin madene karşı olduğunu ve devletin meralara herhangi bir ödeme yapmadı. Köyün önemli bir bölümünün tapularının şirket tarafından alındı. Köylülerin yerlerinden edilmeye çalışılıyor. Bu maden sadece bir yeri değil Dicle Nehrine kadar gidecek. Madene karşıyız ve köyde bu madeni istemiyoruz” diyerek tepki gösterdi.

 

Ağrı Ekolojik Felaketin Eşiğinde

Tamamen Ücretsiz Olarak Bültenimize Abone Olabilirsin

Yeni haberlerden haberdar olmak için fırsatı kaçırma ve ücretsiz e-posta aboneliğini hemen başlat.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

BEDA
Giriş Yap

Ekolojihaber ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!

Bizi Takip Edin