EKOLOJİ HABER- İlk hasat edilen arazilerden etkili olan yağışlarla beraber çiftçiler verimli bir hasat dönemi bekliyor ancak artan maliyetler çiftçiyi endişelendiriyor. Ekonomik krizin etkisiyle bir yıl içerisinde gübre, ilaç, mazot, tohum, işçilik ve birçok üretim kalemine yüzde 200 ile yüzde 300 oranında zam geldi. Mezopotamya Ovası’nda çiftçiler, Tarım Mahsulleri Ofisi’nin (TMO) açıklayacağı taban fiyatı ve çiftçilere verilecek destek miktarının açıklanmasını bekliyor.
Çiftçilerin sorunlarını aktaran Kızıltepe Çiftçiler Dernek Başkanı Mikail Erbeyi, bu yıl yağışların çiftçileri mutlu ettiğini belirterek, “Bu yıl sevindirecek bir verim bekliyoruz. Yaradan yağışı verdi, çiftçi de üzerine düşeni yaptı. Kendi tarlasında çalıştı, çabaladı, bütün girdi maliyetlerine rağmen çabaladı ve bugüne getirdi. Şimdi güzel bir verim bekliyoruz. Ama gözümüz kulağımız hükümette. Çünkü önümüzü göremiyoruz” dedi.
Erbeyi, “Açıklanacak fiyat düşük olursa veya alım yapılmazsa bu da çiftçiyi mağdur edecek. Bu nedenle bir an önce fiyatın açıklanması, alımın yapılması ve ödemelerin erkenden yapılarak, çiftçinin eline geçmesi lazım” ifadelerini kullandı.
Çiftçilerin geçmiş dönemlerde açıklanan düşük fiyatlar, yaşanan sorunlar ve artan maliyetler nedeniyle, buğday üretiminden uzaklaştığını kaydeden Erbeyi, “Çiftçi alternatif arıyor. Geçen sene itibarıyla 18-19 lira olan motorin bugün 41-42 lira. Bundan sonra da artacak öyle gözüküyor. Girdi maliyetleri yüzde 200-yüzde 300 artış gösterdi. Bu ilaçta böyle, gübrede böyle, motorinde böyle, işçilikte böyle, biçerdöverler şimdi geldi. Onların fiyatları artıyor. Yani anlayacağınız, toprağa verilen girdi maliyetlerinin hepsi arttı. Ama çiftçiye geçen yıl verilen 8 bin 250 lira taban fiyata çiftçi halen alıcı bulamıyor” ifadelerini kullandı.
Tarım Bakanlığı ve Cumhurbaşkanlığı’na çağrıda bulunan Erbeyi, açıklanacak olan taban fiyatın 15 liranın altında olmaması gerektiğini belirterek, “Hem fiyat anlamında hem de prim desteklerinin zamanında ödemesi, artırılması lazım. Geç ödeme yapıldığında çiftçi için bir anlamı olmuyor. Bizim kendi kendimize yetebilmemiz için bu yanlıştan dönülmesi lazım. Çiftçi önünü göremiyor. Çiftçinin buğdayının fiyatı belli değil, çiftçinin primi belli değil, çiftçinin parası ne zaman ödenecek belli değil. Ve çiftçi makarna fabrikalarının, bulgurcunun, büyük fabrikaların eline düşüyor” dedi.
Çiftçinin buğdayını bırakacağı TMO’ya bağlı Lisanslı depolarda randevu sisteminin açılmasına rağmen herkesin randevu alamadığını da sözlerine ekleyen Erbeyi, şunları söyledi:
“Çiftçiyi geçen yıllarda olduğu gibi perişan etmesinler. İstediği kadar fiyat açıklansın. Alım olmadığında, ödemeler erken yapılmadığı zaman çiftçi tefecinin, büyük tüccarın eline düşüyor. Onun için çiftçinin yanında yer alınması lazım. Çiftçinin mağdur edilmemesi lazım. Bu sadece Mêrdîn’deki çiftçinin sorunu değil, 81 ilin sorunu. Herkesin sofrasına yansıyacak bir sorun. Bu nedenle hükümetin çiftçiye pozitif bir ayrımcılık yapması lazım. Önümüze engel koymasınlar, çiftçi tarladan bıkmasın, bu verimli Mezopotamya topraklarından kopmasın.”
MA