EKOLOJİ HABER- Yüzölçümünün yüzde 93’üne 4’üncü grup madenler bakır, gümüş, altın, cinko arama ve işletme ruhsatı verilen Gümüşhane’de, her karış toprağın altında maden arama çalışmaları devam ediyor. 1 Ocak 2024’ten bugüne 10 tane 4’üncü grup maden ocağı için “Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) gerekli değil” kararı verilen kentte, maden arama sondaj çalışmaları da tüm hızıyla devam ediyor.
MA’da yer alan habere göre Torul ilçesinde bulunan Gümüştuğ Vadisi’nde yapılan maden arama sondaj çalışmaları nedeniyle bölgede bulunan köylerin su kaynakları tehlike altına girdi. Yöre halkının tüm tepkilerine rağmen, ESAN Eczacıbaşı isimli firma tarafından bölgede 124 bölgede sondaj çalışmaları yapılıyor. Yurttaşların su kaynaklarının yanı sıra hayvancılık için mera olarak da kullanılan alanda yapılan çalışmalar daha şimdiden geçim kaynaklarını etkilemiş durumda.
Yurttaşlar vadiye çıkan yollara “Vadimizde maden istemiyoruz” pankartları asarken, bölgede birçok toplantı ve basın açıklaması yaptı. Ormanlık alanların bulunduğu bölge, yurttaşların arıcılık da yaptığı bir bölge. Yurttaşlar, tarım, hayvancılık ve arıcılığın etkileneceğinden şikayet ederken, son olarak Altınpınar, Küçük Çit, Yıldız, Güvemli ve Gümüştuğ köy muhtarlarının da katıldığı toplantıda buluşan yurttaşlar, sondaj çalışmalarının durdurulmasını ve bölgeye verilen ruhsatın iptal edilmesini istiyor.
Gümüşhaneliler Kültür Sanat Çevre ve Sosyal Dayanışma Derneği (GÜDAP) Başkanı Kamil Koç ile Torul’da yapılan sondaj çalışmalarını ve kentteki madenlerin etkisini konuştuk. Sondaj yapılan alanın en önemli özelliğinin bölgedeki köylerin su kaynaklarının buradan gelmesi olduğunu vurgulayan Koç, “Sondaj çalışmaları bile su kaynaklarının yer değiştirmesine, kesilmesine neden olurken, bölgeye maden açılmasının etkisi düşünülemez. Bölge halkı bu nedenle çok endişeli. Yine alan yaylaların kesişim noktasında, yaylacılık faaliyetlerinin yapıldığı bir alan. Bölgedeki vahşi madencilik hayvancılığı ve tarımı da etkileyecek. Ormanlarımızı sondaj için kesmeye başladılar ve sondajların devam etmesi halinde on binlerce ağaç daha kesilecek. Bu ise bölgede heyelan riskini arttıracak” ifadelerini kullandı.
Bölgede madene karşı büyük bir tepki olduğunu belirten Koç, köy toplantıları ve basın açıklamaları yapıldığını söyledi. Köylünün işini, gücünü bırakıp, madene karşı mücadele ettiğini aktaran Koç, “Bölge Gümüşhane il sınırları içerisinde ama bölgede yaşayanların büyük çoğunluğu Giresunlu. Dolayısıyla Harşit Vadisi Platformu ile birlikte uzun bir süredir bölgedeki vahşi maden işletmeciliğine yönelik birlikte hareket ediyoruz. Bölgenin tarihsel ve doğal geçmişini öne çıkararak, yerel halkı mücadeleye katmaya çalışıyoruz. Bölgenin tahrip edilmesi insanları rahatsız ediyor. Vahşi madenciliğin doğa ve insan sağlığına zararlarının köylerde yapılan toplantılarda anlatıyoruz. Bu konuyla ilgili İstanbul’da panel yaptık, Gümüşhane’de de yapmayı düşünüyoruz. Mücadele süreci devam ediyor. Vahşi madencilik faaliyetlerini durdurana kadar da devam edecek” diye konuştu.