Çağrı merkezi çalışanları anlattı: Sömürü düzeni var

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

EKOLOJİ HABER- Kurumsal firmaların çağrı merkezlerini bilirsiniz. Ürünlerini kullandığımız bu firmalarla ilgili sorun yaşadığınız da hemen çağrı merkezini arayıp çözüm bulmaya çalışırsınız. Kimi zaman çözüm bulursunuz kimi zaman ise bulamazsınız. Peki günlük bir mesai içinde soluk almadan çağrıları kabul eden bu insanlar ne şartlarda çalışıyor ve neler yaşıyor? Bunları biliyor muyuz?

Munzur Press’te yer alan habere göre Kırıkkale’de yaşayan Meltem Ölmez Bucakaya, 7 yıldır Turkcell’in çağrı merkezinde çalışıyordu. 46 koduyla 25’e 2 maddesiyle işten çıkarılan Ölmez, aynı dönemde kendisiyle aynı şekilde işten çıkarılan çok sayıda kişinin olduğunu söylüyor. Ölmez, “Bir anda şirketimizde çalışan arkadaşlarımızın bu kadar ihlal yapması hiç normal değil, mantığa sığmıyor.” diyor.

Bir WhatsApp aramasıyla işten çıkarıldığını belirten Ölmez, “Neden? İşte ‘sen şu çağrıda müşteriye şunu demiştin.’ Müşterinin hattına mı girmişim? Hayır. Müşterinin hattıyla alakalı bir işlem yapmış mıyım? Hayır. Müşterinin şikayeti var mı? Hayır. Hani ne gibi şirketini zarara uğratmış olabilirim? Ve bu kadar insan bir anda ‘oturalım da şirkete şöyle bir zarar verelim’ demez herhalde, yüzlerce insandan bahsediyoruz” diyor.

 

Bu şekilde işten ayrılmanın kendisini üzdüğünü ifade eden Ölmez, “Düşünsenize, bir anda bir arama geliyor ‘iş aktin sonlandırıldı’ diyor ve ben geçen ay takım liderliği sürecindeydim. Bu kadar kötü bir personelin geçen ay yöneticilik döneminde son aşamaya kadar gelmesindeki, getirilmesinde ki amaç nedir? Madem bu kadar kötüydüm, bu sınava girebilmek için son 6 aylık geçmişe bakılır. Son 6 aylık geçmişteki kriterlerin uymazsa zaten seni almazlar ve ben geçen ay bir aşamaya gelerek son aşamaya kadar girdim. Ben bu kadar şirketi zarara uğratacak biriydim, ne işim vardı benim böyle bir yönetimsel süreç içerisinde” diyor.

Pandemiden bu yana evlerde hizmet verdiklerini belirten Ölmez, harcadıkları elektriği kendilerinin karşıladığını ve sadece internetin bir kısmını şirketin ödediğini dile getiriyor. Çalıştığı süre zamanında yüzde 8 işletme kaybı yaşadığını ve göz numarasının 2 buçuğa çıktığını ifade eden Ölmez, “Psikolojimi hiç söylemiyorum bile” diyor.

“YÖNETİCİLER TARAFINDAN ‘SATIŞ YAPIN’ DİYE BASKI YAPILIYOR”

3 yıldır Turkcell’in çağrı merkezinde çalışan Mehmet Uğur Çakıl ise, yaptıkları işi dünyanın en zor işlerinden biri olarak görüyor. Bunu ise çok stresli bir iş olmasına bağlayan Çakır, karşılığında ise çalışanların haklarını alamadığını belirtiyor. Pandemi ile birlikte evden çalışmaya başladıklarını söyleyen Çakır, “Bu noktada çalışanların talebi vardı. Mesela elektrik ücretleri de ödensin. Herhangi bir elektrik desteği yok. Zaten çalışanlara mobbing uygulanıyor, yöneticiler tarafından özellikle ‘satış yapın’ diye baskı yapılıyor” diyor.

 

Prim sistemlerinin olduğunu ve bunun birçok farklı hedefe bağlı olduğunu dile getiren Çakıl, “Çoğu zaman insanların elinde olmadan insanları başarısız diye sınıflandırıp prim vermiyorlar. Yani bu noktada çok zor bir iş. Ben de haksız bir şekilde işten çıkarıldım. Yani bir sömürü düzeni var. Özellikle çağrı merkezinde bir sömürü düzeni var” diyor.

 

Bankaların promosyon meselesine dair çalışanların işten çıkarılması durumunda şirketin bu paranın bir kısmını geri istediğini söyleyen Çakıl, “Bununla ilgili tüm Türkiye lokasyonlarındaki yöneticilere bir mail attım. O mailden sonra baskıya maruz kaldım. Müdürler, yöneticiler çağırdı, görüştük. Bununla ilgili ‘yasal bir dayanağı yok, bunu yani geri alamazsınız’ dedim. Kendi kararları olduğunu, şirketin kâr zarar hesabı yapacağını söylediler. Tabii bu doğaldır ama siz sizin olmayan bir paranın üzerinden zarar edemezsiniz yani. O para onların değil ama buradan kâr zarar hesabı yapıyorlar. Bununla ilgili görüştük. Türkiye’nin her yerinden insanlar aradı. ‘Bu mailin cevabı ne oldu?’ diye sordu. Bunları onlara söylediğimde buna bir yanıt verin. Çünkü artık olayın beni açtığını, herkesin bunu merak ettiğini söyledim. Yanıt veremeyeceklerini söylediler. Sonra apar topar işten çıkardılar. Bir de 25/2’den. Ne demek? Etikten çıkarılmak demek. Bu iş koduyla işten çıkarıldığın zaman mağduriyetimiz daha da artıyor, iş başvurularında bu madde size ciddi anlamda engel oluyor” diyor.

Son zamanlarda yüzlerce kişinin hakkını aradığı için sudan gerekçelerle işten çıkarıldığını anlatan Çakıl, “Çalışanlar sendikal faaliyetlere katılmak istiyor, sesini yükseltmek istiyor ama çok bir şey yapamıyorlar. Çünkü en ufak bir sendikal faaliyete katıldığında sendika üyesi olup çalışma yürütüldüğünde işlerinden oluyorlar” diyor.

Çağrı merkezi çalışanları anlattı: Sömürü düzeni var

Tamamen Ücretsiz Olarak Bültenimize Abone Olabilirsin

Yeni haberlerden haberdar olmak için fırsatı kaçırma ve ücretsiz e-posta aboneliğini hemen başlat.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

BEDA
Giriş Yap

Ekolojihaber ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!

Bizi Takip Edin