EKOLOJİ HABER- UNESCO Dünya Kültür Mirası Listesi’ndeki Hevsel Bahçeleri’ne yönelik tahribatlar sürüyor. Önce Kırklar Dağı’na yapılan yapılar, ardından hükümetin Dicle Nehir kıyısını yapı rezerv ilan etmesi ve bunun mahkemeden dönmesine rağmen, Büyükşehir Belediyesi, On Gözlü Köprü civarını sosyal donatılara, kafe ve işletmelere onay verildi. Bu onayla tehdit altında olan Hevsel Bahçeleri bu defa de mülk sahiplerinin hedefi haline geldi. Mülk sahipleri, geçen yıl başlattıkları arazi genişletme çalışmasını, baharın yakınlaşmasıyla hızlandırdı.
Tigris Haber’de yer alan habere göre Dicle Nehri’nin içinde oluşan doğal adacıklar ve binlerce yıl sonucunda oluşan mendereslere toprak dolgusu yapılarak, doğal adacıklarda yetişen yüzlerce ağaç kesilerek yeni tarım alanları oluşturuluyor. Geçen yıldan beri mülk sahiplerinin nehir aleyhine başlattıkları toprak genişletme çalışması, yetkiler tarafından izlemekle yetiniliyor. Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi, Sur Belediyesi ile Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Diyarbakır İl Müdürlüğü, Kültür ve Turizm Bakanlığı İl Müdürlüğü, aradan geçen bir yıla rağmen tahribatın engellenmesine dair adım atıp sorumlular hakkında işlem başlatmazken, havaların ısınmasıyla mülk sahipleri genişleme Dicle Nehri’nin yatağını daraltacak şekilde toprak dolgu çalışmalarını artırdı.
Yetkililer tarla genişletme çalışmaları nedeniyle Dicle Nehri’nin kıyısının genişletilmesine seyirci kalırken, Ekoloji Derneği Üyesi Bışar İçli, asıl tahribatın Diyarbakır surlarıyla Hevsel Bahçeleri kıyısında Millet Bahçesi’nin kurulmasıyla başladığını söyledi. Dicle Nehri kıyısının dolgu yapılarak, önce kafeler açıldığını, ama o dönemde ne Dicle’nin ne de HevselBahçeleri’nin korumaya alındığını ifade eden İçli, “Millet Bahçesi’nin kurulmasıyla mülk sahipleri Millet Bahçesi’nin alt kesimlerinde kafeler açmaya başladı, ticari alanlar yaratmaya başladı. Tarım ve Hevsel’i bitirme Millet Bahçesi’yle başladı” ifadelerini kullandı.
‘Biyoçeşitlilik ortadan kaldırılıyor’
Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi’nin olaya seyirci kalmasını eleştiren İçli, “Buralar belediyenin yetki alanında değilse kimin alanındadır?” diye sorarak, “Bu dolgu alanları, tarımı ve biyoçeşitliği öldürüyor. Bu beton dökme beyni ile yapılıyor. Bir başka tehlike de Hevsel, tek tarım ürünü olarak mısırın hâkim olma durumu ve anız yakma olayıdır. Bu iki durum da tarım çeşitliliğini ve biyoçeşitliliğini tek boyuta indiriyor. Bu da UNESCO’nun HevselBahçeleri’nin Dünya Kültür Mirası Listesi’ne almasının nedenlerinden biri olan biyoçeşitliğinin ortadan kaldırılması anlamına geliyor” diye konuştu.
‘Kesinlikle bunlara izin verilmemelidir’
Yetkililerin Dicle Nehri kıyısı ve HevselBahçeleri’nde ticari mekânlara kesinlikle izin vermemesi gerektiğini vurgulayan İçli, “Bu dolgulara, kafelerin açılmasına kesinlikle izin verilmemesi gerekiyor, ama maalesef kafe, ticari mekânlar, tarla genişletme devam ediyor. UNESCO Dünya Kültür Mirası Listesi’ndeki HevselBahçeleri’nde asıl tahribat Millet Bahçesi’yle başladı. Bunlara kesinlikle izin verilmemesi gerekir.” şeklinde konuştu.