Muğla’nın Köyceğiz ilçesinde Eti Krom AŞ tarafından açılmak istenen krom ocağına karşı çıkan bölge sakinleri, ocak için düzenlenen halk toplantısını yaptırmadı.
Köyceğiz’e bağlı Yayla Mahallesi’nde, Eti Krom AŞ tarafından krom ocağı açılmak isteniyor. Köyceğiz’de bulunan Sandras Dağı’nın maden projeleri nedeniyle zarar gördüğünü savunan vatandaşlar projeye karşı çıkıyor. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, ÇED sürecindeki proje için bugün bölgede halk toplantısı düzenlemek istedi.
Sandras’ı Koruma Platformu çağrısıyla toplantının yapılacağı köy kahvesinde toplanan bölge halkı ve çevreciler, “Yaşam alanlarımız müştereklerimizdir” ve “Sandras’a sahip çık” yazılı pankartlar açtı.
Vatandaşlar, ÇED alanı ve ruhsat bütününde ne kadar orman değerinin olduğunun ve kesilecek ağaç sayısının belirtilmediğini dile getirerek, yanlış ve eksik bilgiler içeren başvuru dosyasının reddedilmesini ve doğru bilgi içeren bir dosyayla yeniden toplantı yapılmasını talep etti.
Bölge halkı ve çevreciler; Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Muğla İl Müdürlüğü’ne iletmek üzere, “Toplantı, koşulları firma tarafından sağlanmadığı için Bakanlık tarafından iptal edilmek durumunda kalınmıştır. Kamusal bir toplantıyı, firmanın üstüne düşeni yapmaması nedeniyle yapamadık. Halk kendi koşulları ile bu alana benzin ve zaman harcayarak geldiği için kamusal zarar oluşmuştur” diye tutanak tuttu.
“VATANDAŞ VATANINA SAHİP ÇIKIYOR”
Bakanlıktan gelen yetkiler de toplantının gerekli şartlar sağlanamadığı için yapılamaması üzerine bir tutanak hazırladı. Sandras’ı Koruma Platformu’ndan Neşe Yüzak, şunları söyledi:
“Sandras’ın tepesindeki Eti Krom’a ait madenin devamında iki ruhsat daha Menteşe’ye kadar iniyor. Eğer biz, her bulduğumuz madeni kazarsak şu anda Muğla’da yüzde 60-70 oranında toprağın sıyrılıp götürülmesi, üstündeki ağacın gitmesi demek. Eğer bir planlama yoksa geçmişteki Devlet Planlama Teşkilatı’nın yaptığı gibi, ‘maden bize lazımsa çıkaralım’ şeklinde değilse, maden bir ticaret unsuruysa, ormanı da ticaret unsuru olarak gören insanlar şu an siyaseten ne kurdu ne kuşu ne de bizi düşünüyorlar. En büyük handikabımız budur. Şu anda burada yaptığımız şey çok değerli. Çünkü vatandaş, vatanına sahip çıkıyor. Daha doğrusu dünyalılar dünyaya sahip çıkıyor diyebiliriz.”