EKOLOJİ HABER- Beluc Aktivistler Kampanyası (BAC), 2017-2024 yılları arasında İran’da idam edilen Beluclara ilişkin bir rapor yayınladı. Kampanyanın sanal medya platformlarında yayınlanan raporlarına göre, İran, son 8 yılda en az 621 Beluc’u idam etti. Raporda, İran’daki Belucların idam edilmesinin insan hakları savunucuları ve uluslararası kuruluşların dikkatini çeken bir sorun olduğu vurgulandı. Pek çok idamın kamuoyuna açıklanmadığı belirtilen raporda, idamların tespit edilenlerden çok daha fazla olduğuna işaret edildi.
İdam edilenlerden 19 kişinin siyasi ve güvenlikle ilgili suçlamalar gerekçesiyle ölüm cezasına çarptırıldığı vurgulanan raporda, “Bu istatistik, hukuki ve siyasi boyutlarının ötesinde, İran’da Beluc etnik grubuna yönelik ceza adaleti, etnik ayrımcılık ve insan hakları ihlalleri konusunda ciddi endişelere yol açmaktadır. Yaklaşık 7 yıl içinde 621 Beluc vatandaşın idam edilmesi, yılda ortalama 77 idam anlamına gelmektedir. Bu endişe verici rakam, özellikle de siyasi ve güvenlik suçlamalarıyla idam edilen 19 kişi, konunun hassasiyetini ve karmaşıklığını vurgulamaktadır. Bu davaların çoğu, bağımsızlığı ve şeffaflığı insan hakları örgütleri tarafından ciddi şekilde sorgulanan mahkemelerde görülmüştür” denildi.
Suçlamaların genellikle “Allah’a düşmanlık” (Moharebeh), “yeryüzünde bozgunculuk” (Efsad-e-Fil-Arz) veya “rejim karşıtı gruplarla işbirliği” gibi suçlamaları içerdiği belirtilen raporda, somut delillerin olmaması, bağımsız hukuki bir temsile erişimin olmaması, adil olmayan yargılamaların suçlamalar ve cezaların meşruiyeti konusunda endişelere yol açtığı dile getirildi.
İran’da Sistan ve Belucistan Eyaleti ve diğer bölgelerde yaşayan Belucların uzun zamandır ekonomik, sosyal ve siyasi marjinalleşmeyle karşı karşıya olduğu belirtilerek, “Veriler Beluc vatandaşların İran’daki diğer etnik gruplara kıyasla orantısız bir şekilde idam edildiğini göstermektedir. Pek çok analist bu yüksek infaz oranının Beluc azınlığa yönelik sistematik ayrımcılık ve baskıcı politikaları yansıttığına inanmaktadır. Güvenlikle ilgili suçlamalar genellikle Beluc siyasi ve sosyal aktivistlerin yanı sıra temel haklarını savunan bireylere yönelik ağır baskılar için bir bahane olarak kullanılmaktadır. Beluci vatandaşların yaygın bir şekilde infaz edilmesi sadece toplum üzerinde yıkıcı bir etki yaratmakla kalmamış, aynı zamanda toplumsal bölünmeleri genişletmiş ve hükümet ile Beluci nüfusu arasındaki güvensizliği derinleştirmiştir” ifadelerine yer verildi.
