EKOLOJİ HABER- Muğla’nın Bodrum ilçesine bağlı Gündoğan mahallesinde Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından 2005 yılında kurulan Gündoğan Atık Su Arıtma Tesisi’nin suları doğaya bırakılıyor. Yeteri düzeyde arıtma işleminden geçirilmeyen suların doğaya bırakılması tüm canlı yaşamını olumsuz etkiliyor. Daha önce de arıtma tesisi kapasitesinin yetersiz ve tesisin eski olması nedeniyle taşan foseptik suları, Küçükbük Deresi ve Küçükbük bölgesindeki denizi ve toprağı kirletti. Halkın tepkisi üzerine tesis tamir edildi ve borularla suların bir kilometre öteye boşaltılması sağlandı.
Ancak bölgede yapılan su tahlillerinde suların deşarj sorunu nedeniyle temiz olmadığı ortaya çıktı. Su, ulaştığı dereler aracılığı ile denize aktığı için sahillerde de kirlilik oluşturuyor. Alt yapının da yetersiz olduğu Gündoğan’da kötü kokular yayılırken, suların tam olarak arıtılmadan doğaya bırakılması halk sağlığını ve doğayı tehdit etmeye devam ediyor.
Verdikleri tepkiler sonucunda deşarj sorunun çözüldüğünü ancak doğaya bırakılan suyun borular vasıtasıyla bir kilometre ileriye taşınmakla yetinildiğini söyleyen Koyuncu, “Su, şu an dağın öbür tarafına veriliyor. Küçükbüke akmayan suyu başka yere vererek çözdüklerini sanıyorlar. O su bir kilometre ileriye taşınsa da tekrar Gündoğan’a geliyor. Orada ki suyun numunesini aldık, su kirli. MUSKİ, ‘Kirli suyu biz akıtmadık bazı sitelerden kirli su aktı’ diyor. O siteler akıtıyorsa buna yaptırımı ben mi yapacağım? Belediye neden engellemiyor” diye tepki gösterdi.
22 yıldır Bodrum’da yaşadığını ve her yılın 8 ayı denize girdiğini dile getiren Koyuncu, ancak denize akıtılan kirli sular nedeniyle suya girmeye cesaret edemediğini ifade etti. Koyuncu, “Yaptıkları bu ihanetten sonra denizler ölecek. Bu durumun sürdürülebilir bir yanı yok. Günün 24 saati o su akıyor. Kısmi çözüm değil, ileri biyolojik atık arıtma sisteminin yapılması gerekiyor. Arıtma sistemi 40 bin kapasiteli yapılıyor ama buranın nüfusu günlük değişebiliyor. Kimi zaman nüfusun 2-3 katı insan oluyor. Bu nedenle buranın yoğunluğu göz önünde bulundurularak çalışmalar yapılmalı” diye konuştu.
MA
