EKOLOJİ HABER- Çarpık kentleşme günümüzün en temel sorunlarından biri olarak karşımızda durmaya devam ediyor. Çarpık kentleşmelerin yaşandığı yerlerden biri de Van… Konuya ilişkin görüştüğümüz İMO Başkanı Mihail Atik, gelen siyasilerin sadece kendi kitlelerinin bulunduğu bölgelere yoğunlaşmasının kentte düzensiz bir yapılaşmaya sebep olduğunun da altını çiziyor.
Serhat News’te yer alan habere göre Van’ın bölgenin merkezi olması ve 90’lardan beri süre gelen bir göç dalgasıyla karşı karşıya olması sebebiyle nüfus yoğunluğunda hızlı bir artış gözlemlenmekte. Bu göçler, kentte trafik ve insan yoğunluğuyla beraber bir sıkışmaya da sebep olmakta. Plansız bir şekilde gelen bu göçler, kentte azımsanmayacak bir yığılmaya sebep oldu. Bu yığılmanın getirdiği yapılaşma kentte; düzensiz, plansız, denetimsiz ve estetik kaygıdan uzak, merkezde yoğunlaşan çarpık bir kentleşme oluşturdu.
Van’da bir merkezde yoğunlaşmanın olduğunu söyleyen İnşaat Mühendisleri Odası (İMO) Başkanı Mihail Atik, kentin ikinci bir lokasyona ihtiyacı olduğunu aksi halde kentin nefes alamayacak bir durumda olduğunu belirtiyor.
‘Önerilerimiz rant uyuşmazlığından dolayı engelleniyor’Mihail Atik, Van’da bir merkezde yoğunlaşmanın olduğunu söylüyor. İkinci bir lokasyonun olmadığını söyleyen Atik, oda olarak kentin üç merkeze bölünmesi noktasında öneride bulunduklarını aktarıyor. Bu durumda kentte sıkışan insan ve trafik yoğunluğunun dağılacağını ve bir rahatlama olacağını belirtiyor. Atik önerilerinin, rantı tetiklediği ve rant uyuşmazlığından dolayı engellendiğini vurguluyor. Gelen siyasilerin sadece kendi kitlelerinin bulunduğu bölgelere yoğunlaşmasının da kentte düzensiz bir yapılaşmaya sebep olduğunun da altını çiziyor Atik.
‘Van için ciddi bir çalıştay yapılması gerekiyor’
Kentsel dönüşümün birçok çeşidi olduğunu belirten Atik, Van için ciddi bir çalıştay yapılması gerektiğini vurguluyor. Van için yapılacak bir kentsel dönüşüm çalışmasının deprem odaklı bir dönüşüm olması gerektiğini ifade eden Atik, “Çünkü insan hayatını en çok etkileyen parametre deprem. Biz depremselliğin en yoğun olduğu bölgedeyiz” diyor. Deprem odaklı bir dönüşümü müteahhitlerin kabul etmeyeceğinin aktaran Atik, “Çünkü deprem kaynaklı bir kentsel dönüşümü esas alırsan katlar azalıyor. Bu da müteahhidin kârını, rantını hedef alan bir şey olduğu için yanaşmıyorlar” diye vurguluyor.
‘Van’da plansız bir yığılma var’
Atik, modern bir kent oluşturmanın çok gerisinde olunduğunu çünkü kentin temel sorunlarının dahi henüz çözülemediğini söylüyor. Bu temel sorunlar çözülmedikçe şehri planlayıp modern bir hale getirmenin de çok zor olduğunu belirtiyor. Atik, Van’da bir yığılmanın olduğunu belirterek, “Savaştan dolayı göçler var, ticaretten dolayı gelen göçler var, bölgenin biraz merkezi olmasından kaynaklı taleplerle gelen göçler var. Ve bunlar plansız geldi. Yığıldılar, yığıldığı yerde de bir yaşam oluştu. Tabii bu yaşamın da getirdiği çarpık bir yapılaşma var” ifadelerini kullanıyor. Van’da kayyımla halkın temasının sağlıklı olmadığını belirten Atik, “Çünkü bir korku iklimi var. Kayyım gezerken vatandaş ona bir şey söylerken ertesi gün başına ne geleceğini bilemiyor. Dolayısıyla bir talepte bulunamıyor kentle ilgili” diyor.
Atik, her gelen iktidarın kendisini ya STK’lara kapattığını ya da STK’ları kendisine benzettiğini söylüyor. Atik, “Yeni bir sürece giriyoruz. Yeni gelecek yönetim göze alıp, oy kaybını yaşasın, ama şunu desin; ‘Oy kaybedeyim, ama kente bir siluet kazandırayım. Ben şehre yeni bir kimlik kazandırayım.’ Temel hedef sadece dönemsel kazanmak, yandaşlarına rant kazandırmak olduğu sürece bu düzen böyle devam eder. İşin daha kötüsü her partinin maalesef ki içerisinde lobileri var. Bu lobiler sıkıntılı, bu lobiler dağılmalı” diye kaydediyor.
Van’da yıllardır bir çevre yolunun yapıldığını belirtiyor Atik. Yapılan bu çevre yolu ile ilgili, “İnsanların malına mülküne giriyorlar. Çevre yoluyla beraber 18. Maddeyi uygulayıp ara yollar yapıyorlar. Etik bir şekilde yapmıyorlar, meclissiz yapıyorlar. Dolayısıyla işgalleri bedelsiz yapıyorlar. Devletin buna verecek kaynağı var oysa” ifadelerini kullanıyor. Atik, devam eden çevre yolu yapımı için bir haritacının görevlendirildiğini, söz konusu harita mühendisinin kendi akrabalarının olduğu yerleri teğet geçtiğini söylüyor. Atik, “Bu haritacı, akrabalarının yerleşim yerleri dışında kalan yerleşim yerlerinin tam ortasından geçiriyor yolu. Akrabalarının arsa değeri 1 lira iken bir anda 20 liraya çıkıyor. Bu halka yapılan zulümdür” diyor.
Valilik öncülüğünde kentte İl Afet Risk Azaltma Planı (İRAP) hazırlandığını ifade eden Atik, “Devasa bir bütçesi var bu çalışmanın. Ama TMMOB bu işin içerisinde değil. Bu çalışmada en olması gereken odayı işin içerisine dahil etmiyorlar. Yapılan çalışmaların projelerini çizdirmek için uygulama için denetim için bize geliyorlar, ama çalışmanın içerisinde biz yer alamıyoruz. Valilik öncülüğünde, üniversite içerisinde kayyım belediyeleriyle beraber bu çalışmayı yürütüyorlar” diye belirtiyor. Atik ayrıca kentin paydaşlarının kentle ilgili konularda hiçbir çalışmaya dahil edilmediklerinin altını çiziyor.